Değerlerim

Değerler bir pusula gibidir, bize farklı yönlere doğru gitmekte rehberlik eder ve hayatın pek çok zorluğunda istikametimizi bulmamıza yardımcı olurlar. Her bir değer, pusuladaki farklı bir yön gibidir ve bu sebeple farklı durum ve şartlarda onları nirengi alabiliriz. Hepsi bir araya geldiğinde ise eksiksiz bir pusula oluşturarak rotamızda kalmamızı ve sağ salim hedefimize ulaşmamızı sağlar.

Simon Sinek’in dediği gibi ”Neden ile Başla!”. Bir şeyi neden yaptığımıza dair soruların cevapları en derinde her zaman değerlerimize dayanır.

Bu blogda, podcastlerde ve ürettiğim tüm içeriklerde en çok kullandığımız kelime muhtemelen ”değer”.

Yıllarca sizi bazı şeyleri yapmaya iten ve bazılarından da alıkoyan bu kavramlar üzerine düşünmedikçe, onları içselleştirmek ve sağlamlaştırmak adına çaba göstermedikçe farkındalığınızı geliştirmek çok zor olacaktır. Bu süreç benim için de halen devam ediyor.

İnsanın sahip çıktığı değerleri yaşaması ve yaşarken anlatması taraftarıyım.

Kişisel blogumu oluştururken bir çok farklı kişiden değer katan uygulamalar öğrendim. Bunlara göre bir sitede muhakkak iyi yazılmış bir hakkımda sayfası, kişinin zamanının nasıl kıymetlendirdiğini gösteren şimdi sayfası ve içselleştirmeye çalıştığı şeyleri sergileyen değerler sayfası olmalı.

Bu sebeple ben de yaşamaya ve anlatmaya çalıştığım değerleri sizin için sıraladım.

Odağını İçerde Tut

İnsan kontrol odağını ne kadar erken içeriye alırsa hayatın sorumluluğunu o kadar kolay üstlenir ve dış etmenleri suçlamak yerine yapabileceklerine odaklanır.

Dost, arkadaş, takım arkadaşı ya da müşteri seçerken bu değere odaklanmalısınız. Bu sayede hayatınız boyunca kendi yapabileceklerine odaklanan, açık zihinli, gelişim önündeki en önemli engeli yani kendisini ortadan kaldırabilen insanlarla tanışabileceksiniz.

İnanç Ayar hoca vasıtasıyla ilk tanıştığım andan itibaren en önemli değerlerden biri olarak hayatıma girdi.

İşimde, evliliğimde ve kişisel hayatımda odağımı içeride tutarak gelişim odaklı bir hayat yaşayabiliyorum.

Sonsuz Oyun Oyna

James Carse‘ın iki tip oyun tanımladığını daha önce burada anlatmıştım. Sonlu ve sonsuz oyun kavramları insanın tüm yaşamını derinden etkiliyor.

Çünkü bu hayatta ”hangi oyunu oynamayı seçeceğiniz” hayatınızın gidişatını değiştirebilecek güçte. Sonsuz oyunu oynamayı tercih edenler hayatı bir yarış gibi değil bir işbirliği gibi görür.

Kazanmadan ziyade oyunda kalmak adına çabalar. Bu da doğa, rakipler, eşi ve ailesi gibi birlikte yaşadığı ve etkileşime girdiği her varlıkla ahenk içerisinde verimli bir hayat sürmesini sağlar.

Ben de bu oyun alanında hayatı daha etkin yaşayarak ve onun sınırlarıyla oynarak yaşamımı sürmeyi bir ilke edindim.

“Sonlu oyuncular sınırlar içinde oynar; sonsuz oyuncular ise sınırlarla oynar.”
— James Carse

Entelektüel Merakını Koru

Sonsuz kaldıraç çağında yaşıyoruz – dizüstü bilgisayarı olan herkesin izin almadan inşa etmeyi ve ölçeklendirmeyi seçebileceği bir çağ. Karşınıza çıkan parlak ve gösterişli şeylerden ziyade entelektüel merakınızı takip edin. — Naval

İnsanın bu çağda entelektüel merakını takip etmesi kadar kıymetli çok az şey vardır. Zira insanın kendi alanında derinleşmesini, dünyayı bütüncül bir sistem olarak algılayabilmesini ve hayatın tadını çıkarabilmesini bu merak tetikler.

Ben de hayatım boyunca hep bu değere sahip olmaya çalıştım. Bazen bir konuyu araştırmaya başlayınca kendimi bambaşka alanlarda buldum. Bazen herhangi bir podcasti dinlerken duyduğum bir kelimeyi araştırarak sayısız şeyler öğrendim. Bazen de bu sayede farklı insanlarla tanışarak hem onlara değer kattım hem de onlarda değer alabildim.

“Hakiki entelektüel merakınızı takip etmek, bir kariyer için şu anda para kazandıran herhangi bir şeyi takip etmekten daha iyi bir temel oluşturacaktır.” — Naval

Empatiyle Yaklaş

Bu işe başladığım ilk günden beri empatiyi önemsiyorum.

Benim için empati karşı taraf için anlamlı gelecek şeyi bulmak adına kendini onun yerine koyabilmektir.

Eğer değer odaklı bir pazarlama yapmak istiyorsanız ilk iş başkalarının hislerini anlamaya ve bu hisleri onlarla paylaşmaya çalışmalısınız.

Bu becerinin insanlığa bahşedilmiş en önemli armağanlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple kendi sadık kabilemizi oluşturabilmenin yolunun buradan geçtiğini düşünüyorum.

İnsanlar kendilerine fayda sağlayacak şeyleri duymak ya da kendi hayatlarına dair bir şeyler okumak istiyorlar. Bu bir kitap yazarken de pazarlama yaparken de aynı.

Kalıcılığı Esas Al

Jay Abraham’ın ”Kalıcılığın Stratejisi” dökümanını okuduğumda zihnimde daha önce olgunlaşmamış bir çok konu yeni bir şekle büründü.

Ona göre:

Kalıcılığın Stratejisi başka bir tutum gerektirir. Dışarıda iş yapmak istediğiniz herkesi gözetmenizi ve paranın el değiştirmesini beklemeden onlara katkıda bulunmaya, yol göstermeye, danışmanlık yapmaya, tavsiyelerde bulunmaya ve onları korumaya karar vermenizi talep eder. — Jay Abraham

Eğer sonsuz oyunu oynamayı tercih ettiyseniz; müşterileri gözetmeyi, onların hayatına değer katmayı ve ticareti sürdürülebilir kılmayı ancak bu şekilde sağlayabileceğinizi düşünüyorum.

Sistem Bakışını Benimse

Sistem düşüncesinin öncülerinden Russell L. Ackoff, bir sistemi parçalarının toplamı olarak değil, bu parçaların etkileşimlerinin bir ürünü olarak tanımlamıştır.

Hayatı, doğayı, işletmeleri ve pazarlamayı anlamak istiyorsanız meselelere sistem bakışıyla bakmanız şarttır. Tüm bu yapılar sayısız parçanın etkileşimi sonucu ürünler ortaya koyan sistemlerdir.

Meseleye bu açıdan bakmak iş hayatında ve pazarlamada size çok güçlü bir kaldıraç olur. Hiç bir problemi sadece öncesi ve sonrasındaki yapılarla ele almazsınız.

Bütün bir sistemi ele almadan yaptığınız her hamlenin sadece parçaları iyileştirmekten öte gidemeyeceğini hatta çoğunlukla sistemi daha da kötüye götüreceğini fark etmelisiniz.

”2+2”nin neden bazen ”0” neden bazen ”10” ettiğini anlamak istiyorsanız hayata sistem bakışıyla bakmalısınız.

”Sistem düşüncesini(system thinking)” öğrendiğimden beri iş hayatına bakışım tamamen değişti ve hala tam anlamıyla kavrayabildiğimi düşünmüyorum.

Yaşama yeni bir pencereden bakmak için bu değerle tanışmalısınız.

Bir problemi çözmek adına yapılabilecek en iyi şey onu çözmek değil çözündürmektir(dissolve). — Russell L. Ackoff

Buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim. Dilediğin zaman buradan bana ulaşabilirsin. Tüm mailleri okuyorum.

— Emre